Nihai ürünün kalınlığına, inceliğine ve üründen istenilen örtücülüğe göre masterbatch, karışımda 1–5 % arasında kullanılabilir.

Boyanın taşıyıcısı olan Polietilenin (AYPE) en önemli özelliği; birçok plastikle karıştığında sorunsuz bir şekilde uyum göstermesidir, bu yüzden çürütme yaratmaz. Ancak, kullanılan bazı sert yapıdaki pigmentler veya dolgular ana yapının kırılganlığını arttırır. Çürüme olarak adlandırılan olay bu kırılganlığın artmasıdır. 

Evet! Dünyadaki renkler, en yaygın biçimde, RAL ve PANTONE kataloğuyla ve bu kataloglardaki kodlandırmalarıyla uluslararası hale getirilmiştir. Örneğin ‘RAL 7010‘ denildiğinde, kastedilen renk bütün dünyada aynıdır.

Boya üreten firmalar formüllerini; kendi bilgi, görüş ve ticari düşüncelerine göre oluştururlar. Müşterilerin yan yana koyarak ‘aynı renk’ olarak saptadıkları masterbatchler, mamulde farklı tonlarda ortaya çıkar. Bu fark da; boya formülünün içindeki konsantrasyon (pigment oranı) farkıdır. Bu fark aynı zamanda fiyat farkı da yaratmaktadır.
Fiyat farkı yaratan bir diğer konu ise; pigmentlerin farklı performanslarıdır (ışık haslığı, renk dinginliği, ısı dayanımı, renk şiddeti vs.). Burada kesin olan şudur ki; aynı miktarlarda en iyi örtücülük ve renk dinginliğini veren boya doğru tercih edilmiş bir boyadır. Ürünün fiyatı, bu tercihen sonra incelenmesi gereken bir husustur.

Dış görüntüsünde masterbatch mat olmamalıdır. Orta parlak ya da parlak olmalıdır.
Mat olan boyalar; eğer nem almamışlar ise dolgu maddesi taşıdıkları için mat bir görünüme sahiptir, yani içeriğindeki plastik birim eksiltilmiş ve o oranda Kalsit (CaCO3) ya da Talk (Pudra) eklenmiştir, ve genel olarak Türkiye’de kalsit kullanımı yaygındır.
Bu tip bir durum; boyayı ölçekle kullanan firmalarda boyanın çabuk tükenmesi, üründe parlaklık ve canlılığın azlığı, ve zamanla da ‘kırılma’ gibi kalite düşüklüklerine sebep olur.

Kısaca evet. Çekme, gevşeme, kırılma, 2’li kalıpta kullanımlarda gevşeklik gibi sorunlar yaşanabilir. Kullanılan taşıyıcı maddeler ya da kullanılan pigmentler (kimyasal yapıları dolayısıyla) bu tip bozulmalara sebep olabilir. İstek ve şikayetlerinizi, boya tedarik ettiğiniz firma ile konuşmak ve detaylarıyla anlatmak suretiyle bu tip sıkıntıları bertaraf edebilirsiniz. Doğru seçimler yapmak, sorunsuz ve kaliteli ürünler elde etmenizi sağlayacaktır.

Boyayı tartarak kullanmak, uzun süreli stoklamalardan kaçınmak, nemden sakınmak, boyanın gözle görünür fiziksel boyutlarının çok küçük ya da çok büyük olmamasına dikkat etmek (en uygun fiziksel dağılım için), parlaklığının yeterliliğini görmek dikkat edilebilecek en önemli hususlar arasındadır.

İçerdiği boyarmadde olan pigmentler açısından evet, olmalıdır. Ancak plastik sektörüne hiç uymayan ve ciddi anlamda düşük performanslı pigmentler sıkça kullanılmaktadır. Pigment kalitesi dışında, konsantrasyon da (pigmentin oranı) üretici ya da tedarikçi firmalar arasında değişiklik gösterdiği için, sonuç olarak kalite ve konsantrasyon açısından dünyada bir standart yoktur.

Çok ciddi olan bu sorun, başlangıçta doğru pigment seçimi ile gidilecek bir yol ile halledilebilecek bir durumdur. Ancak, hammaddenin solması (oksidasyon) rengin kalitesini de etkileyeceğinden, UV Katkıları ve oksidasyon önleyici katkılar kullanılmalıdır.
Kısaca sorun; doğru pigment, doğru UV katkılar ve koruyucular kullanılarak giderilebilir.

Plastik sanayinde kullanılan pigmentler; kimyasal ve ısısal özellikleri açısından farklılık gösterir,hatta PP’de (Polipropilen) kullanılan bir pigment, PA’da (Poliamit) uygunluk göstermeyebilir, veya ABS’de uygunluk gösteren bir pigment, PE (Polietilen) için uygun olmayabilir. Bu konu; çok geniş ve dataylı bir araştırma ve uygulama alanıdır.

Doğadaki her maddenin erime ve alev alma (yanma) konusunda bir dayanımı söz konusu ise pigmentlerin de ısı dayanımı özellikleri söz konusudur.
Isı dayanımı konusunda, zayıftan kuvvetliye kabaca bir sıralama; sarı, kırmızı ve oranj şeklinde yorumlanabilir.

Çoğunlukla siyah noktalar olarak adlandırılan irili ufaklı tanecikler, esasında; bir araya toplanmış ve sıkışmış pigmentler bütünü ya da vida kovan arasında saklanmış yanık ve kömürleşmiş plastikler olabilir.

Boyadan kaynaklanacak sebepler şunlar olabilir;

  • Masterbatch az oranda kullanılmış olabilir.
  • Masterbatch taşıyıcısı serttir, akışkanlığı düşüktür ve iyi dağılmamıştır.
  • Masterbatch konsantrasyonu düşüktür (pigment oranı).

Adı geçen masterbatchler, pigment esaslı değildir. Işıldama yapan partiküller olduklarından, ışığı geri yansıtarak dağılım ve akış yönü izlerini aksettirirler. Bu durumda; boyanın çok kullanılması da çözüm değildir. Bazen kalıp dizaynı o kadar müsait olur ki; en az görüntü hatasıyla da çıkabilir. Kısaca; bu tip masterbatchlerin doğasında bu durum vardır.

Evet var. Dünya’da bir ilk olarak, 2012 yılından bu yana AR-GE çalışmalarını yaptığımız, 2016 tamamlanan ve TOZZY markasıyla proses patent aldığımız ürün, üretimlerinde pigment ile çalışan/çalışmak zorunda olan firmaların uçuşma, renk standardizasyonunda yaşanan problemler, pigmentin topaklaşması ve kısıtlı renklere bağlı kalmak zorunda olma gibi birçok problemi çözebilmektedir.

Sektörel olarak, kapı-pencere, lambri, köpük izolasyon, levha, boru, fitil, kablo vb. üretimi yapan firmalar için uygundur. Üretimde, mikserlerde polimerin toz formda olduğu ve ya çokça alana yayılmasının gerektiği her türlü karışımlar için geçerlidir. Çift-tek vida fark etmeksizin her türlü ekstrüderlere uygundur.

TOZZY, piyasada bulunan diğer mikro masterbatchlerden boyut olarak 15 - 30 kat daha küçük boyutta olduğu için, çok daha fazla boyar güce sahiptir ve üretimde kolay dağılım imkanı sunmaktadır. Ayrıca, Avrupa’da bulunan diğer üreticilere kıyasla fiyat bakımından daha avantajlıdır.